Püstük |
Ciltte, içerisinde cerahat bulunan kabarık lezyonlardır. |
Pulmoner Arter |
Akciğerin büyük besleyici arteri. |
Pulmoner |
Akciğer veya akciğerlerle ilgili. |
Psoriasis |
Halk arasında sedef hastalığı olarak bilinir. Sık rastlanan, özellikle diz ve dirseklerde ve vücudun diğer bölgelerinde rastlanan simetrik, kırmızı, kabuklanma ve pullanma gösteren bir cilt hastalığıdır. Sebebi bilinmemektedir. |
Prostatit |
Prostat iltihabı. |
Prostat |
Erkeklerde mesanenin altında ve idar yolunun başlangıcında bulunan genital sisteme ait bir bez. |
Polip |
Organların ve vücut boşluklarının iç yüzünü kapsayan mukoza adı verilen tabakadan menşeini almış, saplı iyi huylu küçük ur. |
Polikistik |
Bazı organlarda çok sayıda içi sıvı ile dolu oluşumlara verilen addır. Polikistik böbrek, polikistik meme gibi. |
Plörit |
Plevranın, sıvı birikmeksizin kuru iltihabı. |
Plörezi |
Plevra iltihabı. Akciğerin üzerini örten plevra ile göğüs duvarını örten iki plevra yaprağı arasında sıvı birikmesi. |
Plevral |
Plevraya ait. |
Plevra |
Akciğerleri ve göğüs kafesinin iç yüzünü örten zar. |
Plak |
Plak, dermatologlar için açık bir anlamı olan ancak başkaları tarafından genellikle anlaşılmayan bir terimdir. Yüksekliğine oranla kapladığı alan geniştir ve keskin bir kenarı vardır. Plaklar en sık sedef hastalığında (psöriasis) görülür. |
Pitriasis |
Daha çok gövdede ve uzuvların gövdeye yakın yerlerinde yerleşen, bazan kepeklenme gösteren bir cilt hastalığıdır. Çeşitli türleri vardır, bunlardan PITRIASIS VERSICOLOR'da deniz mevsimlerinde hasta olan bölge güneş ışını almadığı için daha belirgin hale gelir. |
Phenotype |
Kişinin kalıtsal yapısının dışa akseden görünümü, aynı tür fertlerini belirleyen, gözle görülebilen özelliklerin tümü. |
Peteşi |
Ciltte nokta biçiminde kanamalar. (Damar dışına kan çıkması) |
Peroral |
Ağız yolu ile. |
Peritonit |
Peritonun iltihabıdır. |
Periton |
Karın içi organları çepeçevre saran, karın boşluğunun iç yüzünü örten zardır. |
Penis |
Erkek cinsel organı. |
Pelvis |
Leğen kemiği. |
Pediatrist |
Çocuk hastalıkları uzmanı. |
Pediatri |
Çocuk hastalıkları ile uğraşan tıp dalı. |
Patoloj |
Hastalık nedeni ile dokularda meydana gelen değişimleri inceleyen bilimle uğraşan kişi. |
Patolojik |
Normal olmayan, hastalıklı. |
Patognomonik |
Bir hastalık için çok özel belirti, bu varsa mutlaka o hastalık akla gelmelidir gibi. |
Patogenez |
Hastalığın esas ve gelişimi. |
Patojen |
Hastalık yapan madde veya mikroorganizmalar. |
Patella |
Diz kapağı kemiği. |
Parotitis |
Kabakulak. |
Parotis Bezi |
Kulak altı tükrük bezi. |
Partus |
Doğum. |
Partikül |
Parçacık, zerre. |
Parsiyel |
Bütününü kapsamayan, tam olmayan, kısmi. |
Paronişi |
Tırnak yatağı iltihabı, dolama. |
Paroksismal |
Ani ve geçici krizler halinde gelen. |
Parietal Kemik |
Kafatasının her iki yan tarafındaki kemiklere verilen isim. |
Parestezi |
Uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar. |
Parenteral |
İlaç veya serumların ağız yolu ile değil damar yolu, adele içi gibi yollarla verilmesi. |
Parenkim |
Organın kendine özel doku yapısı. |
Parasentez |
İçinde su veya cerahat toplanmış bir vücut boşluğundaki sıvıyı çıkarmak için yapılan delme ameliyatı. |
Parazit |
Asalak. |
Parazitemi |
Kanda parazit bulunması. |
Paravertebral |
Omurganın ( Vertebral Kolon ) yanında yer alan. |
Paratrakeal |
Nefes borusunun yanında yer alan. |
Paratirodektomi |
Paratiroidlerin ameliyatla çıkartılması. |
Paratiorid |
Tiroid bezi arkasında bulunan dört adet küçük beze verilen isim. |
Paraparezi |
Belden aşağı her iki bacağın kısmi felci, örn. hareket olup, yardımsız yürüyecek kadar güç olmaması. |
Parapleji |
Belden aşağı her, iki bacağın tutmaması, felç hali. |
Paraozefegeal |
Özefagusun ( yemek borusu ) yanında yer alan. |
Parankim |
Bir organ yada bezin görev gören dokusudur. Örneğin, karaciğer parankimi denildiği zaman, karaciğerin bütünü anlaşılır. |
Paranazal |
Burun boşluğunun yanında, buruna komşu. |
Paramedikal |
Bir dereceye kadar tıpla ilgili, hekimliği kısmen ilgilendiren. |
Paramedian |
Orta hattın yanında, orta hatta yakın. |
Paralizi |
Felç. |
Paralitik |
Felç olan, felçli kişi. |
Parakardiak |
Kalbin yanında, kalbe komşu. |
Para |
Yanında, yan. Örn. (Para-aortik aortun yanında) |
Papül |
Ciltteki, sınırları belirgin, kabarık, 1 cm'den küçük çaplı lezyonlardır. |
Papillit |
Görme sinirinin retinaya girdiği yerin(optik papilla)ödemli iltihabı. |
Papaverin |
Opiumdan elde edilen, düz kasların spazmını çözücüetkiye sahip bir alkaloid. |
Papillokarsinom |
Kötü huylu papillom. |
Papillom |
Meme başı gibi çıkıntılar yapan iyi huylu tümörler. |
Pansinüzit |
Bütün yüz sinüslerinin iltihabı. |
Panoftalmi |
Gözün bütün tabakalarının iltihabı. |
Pankreatit |
Pankreas iltihabıdır. |
Pankreas |
Karın boşluğunun üst tarafında ve bel omurlarının ön kısmında yerleşik bir organdır.Salgılarıyla sindirm fonksiyonuna yardımcı olur ve kan şekerini düzenler. |
Pankardit |
Kalbin bütün zarlarının iltihabı. |
Panarterit |
Bütün arterleri kapsayan iltihabi durum. |
Pan |
Bütün |
Palsy |
Felç, inme. |
Palpitasyon |
Kalp çarpıntısı. |
Palpasyon |
Elle dokunularak yapılan muayene. |
Palyatif |
Hafifletici. |
Palilali |
Psikolojik bir bozukluk olup, aynı cümle veya kelimenin bir çok defa tekrarlanmasıdır. |
Pandemi |
Salgın bir hastalığın kıta düzeyinde çok geniş bir alana yayılmasına verilen isimdir. |
Pakimenenjit |
Beynin en dış zarının (dura mater) iltihabıdır. |